Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran “Avrasya’nın 21 Yıldır Çözülemeyen Karabağ Sorunu ve Geleceği” konulu seminer verdi

 

15 Şubat 2016 tarihinde Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, Almaata’daki Avrasya Araştırma Enstitüsünde “Avrasya’nın 21 Yıldır Çözülemeyen Karabağ Sorunu ve Geleceği” konulu seminer verdi.

Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran “Avrasya’nın 21 Yıldır Çözülemeyen Karabağ Sorunu ve Geleceği” adlı seminerinde ana hatlarıyla Karabağ sorununun tarihine, çözülememe sebeblerine ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin yanı sıra uluslararası aktörlerin konuya yaklaşımlarına değinmiştir. 1828 yılına kadar Karabağ’da yaşayan Ermenilerin sayısının az olduğunu belirtmekle beraber Osmanlı-Rus savaşı sonrası 1828’de Edirne antlaşması ile Rusya’nın bu bölgede Ermenilerin sayısını artırmak için Anadolu’dan 40.000, İran’dan 80.000 Ermeniyi bu bölgeye yerleştirdiğini ifade etti.

Bölgedeki sorunların Ermenilerin çoğunluğa geçtikten sonra başladığını belirten Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile etnik, toprak, din ve küresel güçler dolasıyla çıkan problemlerin su yüzüne çıkmaya başladığını sözlerine ekledi. Ayrıca Karabağ’da 1970-1980’li yıllarda 40.000 Azeri ve 120.000 Ermeninin bulunduğunu belirtti. Karabağ meselesini donmuş bir sorun olarak kabul etmenin doğru olmadığını, 2015 yılında 101 sınır ihlalinin gerçekleştiğini ve bu ihlallerin alevlenerek büyüme riskinin bulunduğunu ifade etti. Sovyetler Birliği’nin dağılmasına yakın Ermenistan’ın 1989’un Aralık ayında Dağlık Karabağı ilhak ettiğini açıklaması ile Azerbaycan’ın 1990’da karşı çıkması üzerine çatışmaların başladığını belirtmiştir. 1991-1992’nin Mayıs ayına kadar olan sürede Ermenistan tüm Dağlık Karabağ bölgesini ele geçirmesinin ardından 1992-1993 arasında Fuzuli, Dabali ve Zangilan gibi stratejik sınır bölgelerini de ele geçirdiğinin altını çizdi.

Seminerinin devamında Hocalı’nın ulaşım yolları açısından stratejik önemi ile Hocalı’da Ermeni güçlerinin yapmış olduğu katliam konuları hakkında bilgiler sunan Prof.Dr. Taşkıran Azerbaycan’ın iç karışıklar nedeniyle Hocalı’ya yardım gönderemediğini ifade etti. 1992 yılında Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ancak Azerbaycan’ın bu devleti tanımadığını sözlerine ekledi. Çözümsüzlüğün ana sebepleri arasında iki ülkenin değişik argumanları savunmasını belirtti. Azerbaycan’ın uluslararası hukuk çerçevesinde ülke topraklarının bütünlüğü argümanına dayanarak Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu savunduğunu belirten Prof.Dr. Taşkıran, Ermenistan’ın ise self-determinasyon argümanı ile halkların kendi kararlarını belirleyebileceği görüşünü öne sürdüğünü ifade etti.

Günümüze kadar olan süreçte bu sorunun çözümü için 1992 yılında Minsk grubunun kurularak faaliyet gösterdiğini ve ardından 2007’de Madrid görüşmelerin yapıldığını belirtti. Madrid görüşmelerinde sorunu çözebilecek 6 konu üzerinde anlaşmaya varıldığını, Ermenistan’ın ise bu anlaşmadan sonradan vazgeçtiğini ifade etmiş, orta ve uzun vadede sorunun çözümünün görünmediği yönünde görüşlerini bildirmiştir. Buna ek olarak sorunun ülkeler arası ilişkilerde diplomasi yolu ile çözülebileceğinin altını çizdi.

Seminerin sonunda katılımcılar, sorunun çözümü ve ülkeler arası ilişkiler konularında görüş alışverişinde bulundular. 


Haber Resimleri